Yatmadan önce, namazdan sonra hatta aklımıza gelen her an... Hepimiz ellerimizi O'na açıp isteklerimizi O'na iletiriz. Peki bu ibadetin psikolojik sıkıntılar üzerindeki etkisi neler? Esma Sayın'ın Dua Terapisi kitabı duanın manevi tedavi işlevine dikkat çekiyor.
Müminin en güçlü silahı dua. Ancak dua yalnızca bir ibadet değil. Kişiyi hem Rabb'iyle hem de kendi iç dünyasıyla barıştırmada bir vesile. Birçok psikolog ve psikiyatr duanın ruhsal problemleri çözmeye olumlu etkisi olduğu görüşünde. İlahiyatçı Yrd. Doç. Dr. Esma Sayın da duanın bu iyileştirici gücüne kayıtsız kalamamış, 'Dua Terapisi' adıylabir kitap yazmış. Hakkâri Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olan Sayın, yüksek lisansını din psikolojisi doktorasını da tasavvuf tarihi alanında yapmış. Nesil Yayınları'ndan çıkan kitap, duanın psikolojik ve tasavvufi anlamdaki iyileştirici gücünü anlatıyor.
"Dua ettiğimiz anda bizler, beden ve nefis kafesinden kurtularak aynı aşk ve ölümü yaşadığımız anki özgürlüğümüze kavuşuruz. Dua; kendimizi Rabb'imize özü-sözü bir, en şeffaf, yalın ve samimi halde ifade etmenin özgürlüğünü yaşadığımız andır. Dua ederken, yalan söyleyemeyiz; kendimizi saklayamayız ve yalnızlaştıramayız. Bu nedenle dua; aynı aşk ve ölüm gibi hem vazgeçilemez hem de kaçınılmaz en vefalı dostumuzdur." diyor Sayın, kitabında. Kitapta stres, depresyon, gelecek kaygısı, güvensizlik gibi ruhi bunalımlara soru-cevap şeklinde dualarla çare aranıyor.
"Dua ettiğimiz anda bizler, beden ve nefis kafesinden kurtularak aynı aşk ve ölümü yaşadığımız anki özgürlüğümüze kavuşuruz. Dua; kendimizi Rabb'imize özü-sözü bir, en şeffaf, yalın ve samimi halde ifade etmenin özgürlüğünü yaşadığımız andır. Dua ederken, yalan söyleyemeyiz; kendimizi saklayamayız ve yalnızlaştıramayız. Bu nedenle dua; aynı aşk ve ölüm gibi hem vazgeçilemez hem de kaçınılmaz en vefalı dostumuzdur." diyor Sayın, kitabında. Kitapta stres, depresyon, gelecek kaygısı, güvensizlik gibi ruhi bunalımlara soru-cevap şeklinde dualarla çare aranıyor.
Başlıklar ve sorular, mahkûmlar, öğrenciler, ev hanımları gibi çok farklı kesimlerden insanın merak ettiği konulardan oluşuyor. Zira Esma Sayın, Bolu Yarı Açık Cezaevi'nde vaizelik görevini yaparken cezaevindeki mahkûmlar, Hakkâri Üniversitesi'nde hocalık yaparken fakültedeki öğrenciler, camilerdeki vaizelik görevinde de camideki dinleyicilerin kafalarında oluşan soru işaretlerinden çıkmış yola. Gerek mahkûmların üzerinde gerek farklı meslek dallarının ve yakın dostlarının üzerinde duanın manevî terapisinin güçlü etkilerini fark etmiş. "Ruh yaralarını dua ile tedavi etmek isteyenler için, okunması gereken bir kitap..." diyor, Sayın.
***
'Dua, kulun Allah'a itimadının göstergesidir'
Duanın kul-Rab ilişkisiyle olduğu kadar kişinin kendi iç dünyasına dair meselelerle de yakından ilgili olduğu görüşünde Esma Sayın. Ona göre, "İnsan Rabb'ine yaklaştıkça iç dünyasında da taşlar yerli yerine oturuyor. Bu anlamda dua hayatın karşımıza koyduğu sorun ve açmazlar karşısında iç dünyamızın yaralarını sarmak için bir tedavi niteliğinde. Dua eden insan, bir yandan Allah'a olan köklü bağlılığını itiraf ederken, aynı zamanda O'nun yüce kudretine duyduğu çok derin itimadı teyit eder. Bu da kişiyi gereksiz kaygı ve korkulardan arındırır. Bu bakımdan dua, dindarlık tezahürü olmanın yanı sıra ruh sağlığının da anahtarı."
Dua vaktiniz olsun
Dua, ihmale gelmez. Ancak günlük hayatın akışı içinde duayı ihmal ediyor, bazen namazdan sonra bile dua etmeden kalkabiliyor, "Duanız olmasaydı, ne ehemmiyetiniz vardı." ayetini unutuyoruz. Çocuklarımıza da yeterince öğretemiyoruz. Hal böyle olunca onlar da kulluğunu Rabb'ine arz edecekleri eşsiz bir ibadetten mahrum kalıyorlar. Bu yüzden herkesin mutlaka bir dua vakti olmalı. Hiç olmazsa günde 15 dakikamızı duaya ayırmayı unutmayalım. Bu dua saatine çocuklarımızın da iştirak etmelerini sağlayarak, onları bir müminin en güçlü silahından mahrum bırakmayalım. Aklına gelen, gönlünden geçen duaları paylaşmaları hem onları Rabb'ine yaklaştırır hem de aile içindeki huzur ve muhabbeti artırır.
***
Bu ayetlerle dua edin
Kitapta çeşitli dua ve hadis kitaplarından alıntılara da yer verilmiş. Ancak ruhi bunalım ve sıkıntılara en güzel çareler yine ayetlerde gizli. Bunlar da ihmal edilmemiş. Çağımızın hastalığı stres, sıkıntı ve depresyona son vermek için Taha Sûresi'nin "Rabbi'ş-rahlî sadrî ve yessir lî emrî vahlül ukdeten min lisânî yefkahû kavlî. (Rabb'im göğsümdeki sıkıntılara inşirah ver. Sıkıntılarımı huzur ve mutluluğa dönüştür. İşlerimi kolaylaştır. Dilimdeki bağları çöz ki, işitenler sözlerimi anlasınlar.)" ayetleri okunabilir mesela.
Sabır ve şükürsüzlük engelini aşmak için Araf Sûresi'nin "Rabbena efriğ aleynâ sabran ve teveffenâ müslimîn (Rabb'imiz! Sabır yağdır üzerimize ve Müslüman olarak canımızı al)." ayetleri tavsiye edilmiş kitapta.
Modern dünyanın karmaşasında istikameti şaşırmak bir müminin en büyük kâbusu. Bu korkunun çaresi de farz namazlarda okuduğumuz Fatiha Suresi'nin ayetlerinde gizli: "İhdina's- sırâta'l- müstekîm, sırâta'l-lezîne enamte aleyhim gâyri'l mağdûbi aleyhim vela'd- dâllîn.(Bizi doğru yola hidayet et. Kendilerine nimet verdiklerinin yoluna. Öfkene uğramışların ve sapmışların yoluna değil.)"
Depresyon, anksiyete, duygu durum bozukluğu, gelecek kaygısı, öğrenilmiş çaresizlik, günahkârlık ve güvensizlik duygusu, obsesif bozukluklar, panikatak, aşağılık ve yükseklik kompleksi, anormal davranış kalıpları, bağlanma, kişilik ve dikkat bozukluğu... Tüm bu sorunları duanın manevî terapisiyle, psikolojik ve tasavvufî açıdan tedavi imkânlarını gösteriyor, Sayın. Kitap, duanın sadece tedavi edici yönüyle de ilgili değil. Hangi durumlarda hangi duaların okunması gerektiğini anlatarak, çeşitli tavsiyeler de veriyor. Ruh sağlığı, muhabbet ve mutluluğun anahtarından sığınma ve korunma hatta ahlakı güzelleştirmeye yardımcı dualar bile var kitapta.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder