19 Haziran 2017 Pazartesi

SPOR VE PSİKOLOJİ – 1 (*)

  Spor Psikolojisi, spor etkinliklerinde bulunan bir kişinin davranış ve yaşantılarıyla spor etkinliklerinin koşul ve etkilerini araştıran bilim dalı olarak tanımlanır. Ne varki spor psikolojisi yalnızca bir spor etkinliğinde rol oynayan süreçlerin incelenmesiyle sınırlı değildir. Aynı zamanda bu süreçlerin belli bir hedefe yönelik olarak sevk ve idare edilmesi de spor psikolojisinin alanına girer. Bu anlamda spor psikolojisi, spor bilimleri alanında multidisipliner bir yaklaşım içinde “ekip” olma bilinciyle, psikolojik boyutun, fiziksel boyuta katkılarının sınırlarının çizilmesidir.
Spor psikologları 2 temeli hedefler;
1.Sporcunun performansını artırmak için psikolojik ilkeleri kullanmasına yardım etmek.
2.Yaşam boyunca bireyin psikolojik gelişmesine, sağlığına ve mutluluğuna, spora, egzersize ve fiziksel etkinliklere katılmış olmanın etkisini anlamak.
Bu tanımın ışığında iki tip spor psikoloğundan ve onların görevlerinden söz edebilir;
1-Akademik spor psikoloğu: Spor psikolojisi ile ilgilenenleri eğitmek ve spor psikolojisi alanında araştırmalar yapmak. Üniversitelerde spor psikolojisi öğrencileri yetiştirme, takımlara, antrenörlere ve sporculara spor psikolojisi ile ilgili hizmetler vermek.
2-Uygulamacı Spor Psikolojisi: Profosyonel etkinlikler ile spor psikolojisinin spora, egzersizlere ve fiziksel etkinliklere uygulanmasına çalışmak. Sporculara, performans artırmada yardım etmek, antrenörlere, yöneticilere kurslar düzenlemek ve takımlara danışmanlık yapmak.
İnsan vücudu, fizyolojik, psikolojik ve sosyolojik bir saç ayağı üzerinde iç ve dış dengesini kurmuştur. Bu ayakların her biri, insanın sağlıklı bir yaşam sürmesini ve sağlıklı davranışlar sergilemesine neden olmaktadır.
Spor Psikoloji İle İlgili Bazı Temel Kavramların Tanımları
Başarının psikolojik önkoşulları nelerdir?
Sportif başarı; bedensel performans, zihinsel performans ve psikolojik performansın toplamıdır. Özellikle derby maçları olarak tanımlanan, üstün fizik kondisyon ve mükemmel tekniğe sahip en iyi sporculardan oluşan takımlar arasındaki müsabakalar aslında “psikolojik maçlar”dır. Bu gibi durumlarda başarılı olmak için gereken ön koşulları bilen ve uygulayabilen sporcu ile antrenör başarılı olacaktır. Kazanmak, galip gelmek ya da yenilmemek olarak düşünülmemelidir. Sadece sonucu düşünmek ve ne olursa olsun galip gelmeye çalışmak sporcunun doğru düşünmesini ve doğru davranmasını engeller. Sporcu sadece mevcut potansiyelini sergilemeyi düşünmelidir. Rakibin gücü, maçın önemi, seyircinin tezahüratı, basının izlemesi, sporcu izin vermediği sürece performansını etkileyemez. Sporcu başarısını sağlayanında, engelleyeninde yalnızca kendisi olduğunu bilmelidir. Tek rakip vardır, o da sporcunun kendisi kendisini yendiği zaman, yani izleyicinin, basının, rakibinin, hakemin, hatta hava ve saha durumunun başarısına tanık olmaya hazır beklediğine inandığı zaman kazanmış demektir, ve sonuç kendiliğinden gelir. Bu güvenle sahaya çıkan sporcu her şeyin kendi kontrolünde olduğuna inandığı için ne gerekiyorsa yapacaktır çünkü, beyni ile vücudu arasında önlenemeyecek bir iletişim vardır. Aksini düşünürse vücut da o şekilde hareket eder ve vücut nasıl davranırsa beyin o şekilde düşünür. Panik halinde hareket eden, koordinasyonu bozuk, telaşlı davranışlar sergileyen, hakeme sinirle el kol hareketleri yapan, takım arkadaşlarına bağıran bir sporcunun beyni, o gün kötü bir günde olduğunu, her şeyin ters gittiğini, bu kadar şansız bir günde kazanmanın mucize olacağına düşünmeye başlar. Düşüncesinde yenilgiyi kabullenen, kazanacağı konusunda şüpheler olan sporcu, asla kazanamaz. Başarılı sporcu mücadeleyi seven, zorluklarla başa çıkmayı zevkli hale getirebilen, yaratıcı, büyük düşünen ve hayaller kurmaktan korkmayandır. En yeni tekniklerle, en iyi koşullarda ve en bilgili antrenörlerle çalışan, benzer yetenekli birçok sporcudan sadece bazılar şampiyon veya yıldız sporcu olur, onlar psikolojik olarak başarmayahazırdırlar. Kendine güvenir, yenmek ya da yenilmemek için oynamaz, sadece elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışır. Yaptığı işten zevk alır ve kendisi izin vermedikçe hiçbir şeyi ya da kimsenin başarısını engelleyemeyeceğini bilir. Kendisi ile ilgili asla olumsuz düşünmez. Sadece o anı yaşar ve hata yapmaktan korkmaz. Olumlu davranışlara yol açacağına inanır. Neşeli, rahat ve kendinden emindir.


Sporda psikolojik bilgi edinme nedir?
Bir antrenör sporcularını seçerken ve antrenman planlaması yaparken onların fiziksel özellikleri kadar, psikolojik özelliklerini de göz önünde bulundurmalıdır. Birçok antrenör sporcuların neler hissettiğini çok iyi bildiğini, onları anlayabildiği çünkü daha önce  sporcuyken benzer şeyleri kendisinin hissetmiş olduğunu düşünür. Ancak bu tür subjektif değerlendirmeler yanıltıcıdır. Sporcular hakkında doğru bilgiler elde edebilmek için bilinçli yöntemler seçilmelidir. Spor psikolojisinde en çok kullanılan tanı koyma yöntemleri; vaka tarihçesi, gözlem, deney, test ve sosyometridir.
Vaka tarihçesi: Bir sporcunun hayatı ve özgeçmişi hakkında yı ifade eder. Bilgiler genellikle anket yöntemi ile toplanır. Gerekli olduğu hallerde sporcuya yakın kişilerle görüşme yapılır.
Amaç sporcunun umutları, hobileri, spor geçmişi, ulaşmak istediği hedefler, evindeki yaşam koşulları, ailesinin tavrı ve eğitim tarzı, geçmişteki başarı ve başarısızlıkları ile okul ve mesleki durumunu tespit edebilmektir.
Gözlem: Yeni bilgiler edinmek için planlı bir şekilde sporcunun gözlenmesidir. Bu yöntem sporda vazgeçilmeztanı yöntemlerinden biridir. Sporcunun bir başkası tarafından gözlenmesi (dış gözlem) sonucu, yorgunluk belirtileri, saldırgan tepkileri, öğrenmedeki ilerlemesi, korkuları, etkileşim şekilleri ve belirli durumlardaki duygusal tepkiler saptanabilir. Bunun yanı sıra sporcunun da kendisini gözleyerek (içebakış) ne zaman heyecanının yükseldiğini, hangi durumlarda dikkatini tam olarak toplayabildiğini  özel antrenman ve yarışmalarda ne düşündüğünü, neler hayal ettiğini saptaması yararlı olur.
Deney: Bir olayın planlı ve kasıtlı olarak gerçekleştirilmesidir. Sporda deney ve testi kesin olarak birbirinden ayırmak olası değildir. Deneyde daima bağımlı bağımsız değişkenler bulunur. Bağımsız değişken deneyi yöneten kişi tarafından tespit edilip düzenlenir. Bağımlı değişken ise tespit edilmiş koşulları bağlı olarak gözlemlenen değişiklilerdir. Örneğin,uykusuzluğun basketboldeki isabet yüzdesi üzerine etkisi araştırıldığında, uykusuzluk bağımsız değişken, isabet yüzdesi bağımlı değişkendir.
Test: Sporda test yöntemleriyle hem yetenekler hem de kişilik özellikleriyle ilgili bilgiler toplanır.
Sosyometri: Bir grup veya takımın öncelikle duygusal yapısını belirlemeye yarayan tüm çalışmaların ortak adıdır. Bu çalışmalar belli kriterlere göre kabul görme veya reddedilme yoluyla gerçekleşir. Böylece gruptan dışlananlar ve sevilen kişiler ile grup içi ilişkiler ve sorunların nedenleri tespit edilebilir
Antrenörlerin, ancak tanı koyma yöntemleriyle sporcuları hakkında doğru bilgilere ulaşmaları ve buna dayanarak sporcuların gelecekteki davranışlarını hem tahmin etmeleri hem de sevk ve idare etmeleri olasıdır.

Okunuyor olmak dileğiyle, saygılar.
(*) old.staff.neu.edu.tr/~turgay.osak/spj.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder