9 Ekim 2011 Pazar

Psikolog Monika Balayan ile Söyleşi



Monika Balayan mizahın bir alternatif tedavi yöntemi olarak çok etkili olduğunu ileri sürüyor.
‘Dünya gülerek ayakta kalmıştır’. Karamsarlar buna boş söz derler.Ama hayata olumlu bakanlar bunu kabul ederler. Bu ikinci gruba Monika Balayan da dahildir. Kendisi Ermeni, psikolog ve yıllar boyunca bütün dünyada kendi oluşturduğu terapiyi başarıyla uygulamaktadır. Çok eski tıbbi tekniklerle fiziksel ekzersizleri bir araya getiriyor ve ‘Gülme terapisi’ uyguluyor. 

Monika Balayan ülkemiz Bulgaristran’a dördüncü kez geliyor ve burada birkaç ay kalıyor. Doğayı ve Bulgar mutfağını çok beğeniyor.Ve şöyle diyor: 
‘Çocukluğumdan beri denizi severim.Ve denize yakın oturmak hayalimdi. Karadenize yakın olmak için uzun yıllar Soçi’de oturdum ve çalıştım. Şimdi Varna’da, Burgas’ta ve başka Karadeniz şehirlerinde seminerler düzenliyorum. Bütün ülkeyi gezdim. Ve ülkeniz gerçekten çok güzel. Ormanlarınıza, denizinize, dağlarınıza ve Bulgarlar’a aşığım. Tarih boyunca yaşadığınız güçlükler halkınızı çok daha dayanıklı kılmış. Aynı zamanda burda insanlar açık kalpli, çok açık ve olağanüstü mizah duygusunu taşıyorlar.’ 

Monika Balayan mizahın bir alternatif tedavi yöntemi olduğunu söylüyor. Çünkü ilkin sinir sistemi tepki gösteriyor. Güldürü terapisi sonucu depresyonlar , korkular ve sinirlerle ilgili bazı rahatsızlıklar gideriliyor. Komleksler de gideriliyor. Biliyor musunuz hatta göz , kalp ve bağışıklık sistemleri de tedavi edilyior, gülmek ve mizah ile. Çoğu terapi yöntemlerine bakarsanız , şöyle bir ayrıntı var. Kurs zamanında sonuçlar olumlu, insan eski yaşam tarzına dönünce hastalık, rahatsızlık belirtileri de geri dönüyor.Güldürü terapisinde bu yok. Sonuçlar uzun zaman etkili kalıyor. Monika şöyle bir koşul öne sürüyor..O da çok kolay...Öyle üç beş dakika gülmekle birşey olmuyor... Uzun zaman gülmeniz gerekiyor... 30 – 40 dakika...O da her gün. Ve daha da önemlisi.. Bu terapi hem çocukları hem yetişkinleri etkilemektedir... 

Monika Balayan şöyle devam ediyor: 

‘Yanıma gerçekten gülmeleri çok zor olacak insanlar geliyor. Düşünün acı çeken insan neye gülebirlir ki? Acı çekersen, çok ağır hastaysan zor tabii. Hatta zaman geçtikçe daha da zor oluyor. Herkes bana katılacak. Çocukluk yıllarında çok gülüyor insan. Ve çok şeye ve çok kolay gülüyor insan. Sonra sorunlar geliyor, hayat zorlaşıyor. Yılların ağırlığı üzerimize düşüyor. Ve gülmeyi unutuyoruz... Ama unutmayalım ki, gülmek içimizdedir. Bunu unutmamak bize bağladır. Benim düzenlediğim kurslarda insanları acı çektiği zaman da gülme gücü bulmayı öğretiyorum. Böylece insanlar olumsuzlıklarla mücadele etmeyi öğreniyor.Mümkün olduğu kadar ve stresi azaltıyorlar. Ve gülmek bulaşıcıdır, biliyorsunuz değil mi? Biri gülmeye başlarsa ardından bütün grup başlıyor. Özel soluk alma ekzersizleri de yapıyoruz.’ 
Monika Balayan gülmenin ve mizahın güçlü bir ilaç olduğunu kanıtlıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder